Onbir

|
kadın olmak. bir kadın çeşidi olmak. bir kadın olarak insan olmak....
üç beş tane kitap okuyup psikanalist kesilmek. geçmişe dönmek, kaynağı aramak... savunma mekanizmalarına bok atmak ve durmadan şikayet etmek.

nasıl olduğumu soranlara hep iyiyim dediğim halde kimsenin beni anlamadığından, benimle ilgilenmediğinden falan yakınıyorum. ikinci ergenliğimi yaşıyorum. daha bilinçli, daha "bilir"li, daha aydınlanmış. bütün ışık sistemini kurduktan sonra sigortayı attırmak gibi...

şimdi burada, gizli gizli, kimseye söylemediklerimi anlatırken bile çekiniyor, kısıtlıyorum kendimi. neye göre şekil veriyorum kendime? "sevgili kimse" diye başlayan bu numaralandırılmış iç dökmeler bile süper egoya takılıyor, sansürlüyorum kendi kendimi.
salıversem her şeyi... ortaya ne çıkacak bilmiyorum.

On

|
28 yaşındaki bir kadın intihar etti. ölmeye yeltendi desek daha doğru olur, çünkü hala aramızda. insanı çevreleyen o korkunç ne yaptın senler arasında.
benim sahip olmayı istediğim pek çok şeye sahip. çok severek özendiğim biri üstelik. çat! ölüme meyletti.

olur, neyse. o acil çıkış kapısındaki çıkış yazısının kırmızısının cezbetmediği bi tane bile insan yoktur eminim.

o hep orada.
var.

bugün sinir krizi geçirip bebek çığlıklarıyla ağlarken o kadın, etrafımı hayaletler sardı. eşikten getirmiş olacak, üstü başı kirlenmiş, ruhu..
üzerimde bıraktığı ağırlığı bir süredir kurduğum o iyiyim hafifim balonuyla karşılaştırınca balon patlayıverdi. o kadın çıkışa meyletti, geri geldi.
geldiği yerin tortuları, birkaç gündür gayri ihtiyari muhattap olduğum o kapı fikri, oraya daha fazla dönüp bakmama neden oldu.

o hep oradaydı. hala orada.

hep orda olacak. ama hayatın boş tarafından bakınca, ışık kırılması yüzünden midir, daha bir cazip göründü bana.